23 Kasım 2009 Pazartesi

Dövüş Kahvesinin İlk kuralı !

Geçğimiz günlerde yataktan kalktım, lavoboda yüzümü yıkarken, aynada tanımadığım bir suratla bakışmaya başladım. " Bu kim lan ? ben değilim bu. Hayırrrrrrrrrrr ! " diye haykırdım. Üst kattan ev sahibi gelip, " Napıyorsun lan sabahın köründe pezevenk ? Ne var ? Ne bağırıyorsun ! ? " diye kızdı. İşte o an benim güzel kaşlarım, Lamborghini marka arabaların kapıları gibi havaya doğru kalktı. İyice hüzünlendim. Ramazandı, sigara içemiyor, yurt dışı kanallarını da pas geçiyordum.

Evde de sıkıntıdan patlıyordum. ceketimi alıp, kendimi istanbul'un köhne sokaklarına vurdum. Bir kahveye girdim. " Oruçluydum niye girdim amuniyim ?! hayda küfür ettik orucumuz gitmiş midir mınıskem ! ? lannn ! " diye düşünüp, kafayı yerken akabinde çayçı kardeş geldi. " Ne alırsın ağabey ? " diye sordu. Hayatımda ilk defa bu soruya bu kadar düşünüyordum. En sonunda cesaretimi toplayıp, " Bana bir Fanatik bir Fotomaç bir de Şok gazetesi verir misin ? " diye istekte bulundum. Yiyecek ve içecek söyleyemezdim. Çaycı kardeş, elinde not aldığı defterden kafasını hafifçe kaldırdı. Marlon Brando gibi bakmaya başladı. " Sabah Akşam bir Posta versek olur mu ? istediklerin kalmamış da. " diye iğrenç bir espri yaptı. Ayıp olmasın diye gülerken, suratıma 12-13 tane tokat ve yumruk indiğini hissettim. Sonra 8-9 tekme, 4-5 tane de kafa. Tüm kahve bana dalmıştı. Yerde çılgınlar gibi tekmeleniyordum. " Vurun ulan allahsızlar, kader vurdu bir de siz vurun ! " diye haykırıyordum. Kahvenin sahibi Ali Emmi'yi yakasından çekip yere yatırdım, üzerine çıktım. Patlamış ağzım yüzüm, kan revan içindeki suratım ve yüzümde Joker gibi gülüşümle tüm kahve tırsmıştı. " Biskopat la buğğğ bırağın hamuğa goyan ! " nidaları yükselmekteydi. Ali Emmi'nin suratına doğru eğilerek suratımdaki kanları boşaltırken, " Bundan sonra bize kahveyi ücretsiz bırakacak, bizi de karışmayacaksın ! " dedikten sonra " Noliy ? " dercesine suratıma baktı. Tüm kahve sessizliğe bürünmüştü. Ardından Ali Emmi koşarak kahveyi terk etti. İşte o an ayağı kalkıp tüm kahveye hönkürdüm, " Dövüş Kahvesinin ilk kuralı asla geri vites yapmamaktır ! " işte o an tüm kahve ahalisi bana dönüp beni dikkatlice dinlemeye başladı. Ellerindeki 51 kağıtlarını ve içtikleri abdest suyu formatlı çayları bıraktılar. İhaleli batak ödeyenler söylediklerime kitlemiş, oyunda hesap kalmış olanlar dut yemiş bülbüle dönmüşlerdi. " Bugün Dövüş Kahvesi'nde ilk gününüz ise dövüşeceksiniz ! " dememle herkes ayaklandı.

Sanırım planım tıkır işliyordu. Yandan, " Himmet gap odunu. " diye bir sesle irkildim ve akabinde kafama yediğim kütükle yıkıldım. " Al saan Döfüş gavası anuha godumununn ! " diye bir ses ve yerde kanlar içindeki vücudumla tam Tyler Durden formatına girmişken, " Ne vuruyorsunuz lan çocuğa ibneler ! " diye olaya müdahale eden idealist, SSK'dan emekli abiyi görmemle sevinmeye başlamıştım. Birden aralarında hararetli bir tartışma çıkmış, tüm kahve birbirine dalmaya başlamıştı. O anda intikam acı olur diye bende kavgaya girdim. Gözüme genç yaşlarda, uzun ve yağlı saçlı, batak oynayan, çelimsiz bir üniversite öğrencisini kestirdim. Okey ıslakasını kafasına vurup, üzerine çıkıp pataklamaya başladım. Arkadaşları da korkmuş olan bitene bir anlam veremiyordu. " Abi kusura bakma, bırak boşver. " diye sesler duydum. Çelimsiz ve tırsak oldukları için onlara da saldırdım. Aklıma Güçlü Soydemir'in 15 kişiye saldırdım, rakiplerime vurdum doymadım isimli baladı gelmişti. İyice gaza gelip rakiplerime saldırdım. Kahveden koşar adım kaçarlarken gaza gelip kovaladım.

Fakat o esnada duyduğum polis sireniyle yıkıldım. Ali Emmi 2-3 ekip arabasını peşine takmış kahveye doğru gelmekteydi. Dövüş Kahvesi ilk gecesinde heba olmasın diye koşar adım oradan uzaklaştım. Bir camiye girip elimi yüzümü temizledim. O esnada, " Lan küfür ettik, millete sataştık, yine küfür ettik sonra suratımızı dağıttırdık. Her yerim kan revan oldu. E oruç gitti mi ki yeaa ? " diye düşünürken ezanın okunmasıyla yıkıldım. Hemen bir simit alıp, kuytuda yemeye başlarken insafsız kahve ahalsinin üzerime geldiğini gördüm. Ali Emmi elinde meşalesiyle durup, " İşte orda yağalayınnnn ! " diye bağırdı. 55 kadar kişi üzerime saldırdı. 2 ay sonra gözlerimi açtığımda din değiştirip, Hindu olup Goa'ya yerleştim. Zira bir öküz olarak yapmam gereken en doğru şey buydu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder